Secde ve rükû yapamayanlar namazlarını nasıl kılmalı?

İslam dininde namaz, farz ibadetlerden biri olarak, belirli rükünler (iç fazlar) üzerine inşa edilmiştir. Bu rükünler, her bir mümin için sağlığı yerindeyse yerine getirilmesi gereken temel şartlardır. Ancak, sağlık sorunları nedeniyle bazı rükünleri yerine getiremeyen müminler için dinimiz kolaylıklar sağlamıştır. Peki, ayakta durmaya gücü yeten ancak secde etmeye ve rükûa gücü yetmeyenler namazlarını nasıl kılmalı? İşte bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın detaylı açıklaması…

Zorunlu Durumlar ve Namazın İfâsı

Dr. Hasan Çınar, Ankara Müftüsü, bu konuya ilişkin yaptığı açıklamada,

‘Zaruri bir durum olmadıkça farz namazların rükünlerini ima ile yapmak caiz değildir,’

diyerek önemli bir uyarıda bulunuyor. Bu ifadeye göre, kişi sağlıklıysa namazın tüm rükünlerini eksiksiz yerine getirmesi beklenir.

Secde ve Rükû Yapamayanlar İçin Çözüm Ne?

Ancak bazı durumlarda, kişinin sağlığı buna el vermeyebilir. Ayakta durabilen ama secde ve rükû yapamayan kimselerin namazlarını nasıl kılacağı konusunda Müftü Hasan Çınar şu açıklamayı yapıyor:

‘Ayakta durmaya gücü yettiği halde secde ve rükûyu yapamayan bir kişi, namazını güç yetirme durumuna göre, öncelikle yere oturarak, eğer bu da mümkün değilse sandalyeye oturarak ima ile kılabilir.’

İma ile namaz kılmak, kişinin başını hafifçe eğerek rukû, biraz daha fazla eğerek secde yapması şeklinde gerçekleştirilir. Burada önemli bir nokta ise göz veya kalp ile namaz kılmanın caiz olmamasıdır.

İma İle Namaz Nasıl Kılınır?

Namazın ima ile nasıl kılınacağı konusunda detaylı bilgi veren Dr. Çınar,

‘İma, rukû ve secde gibi rükünleri başı ile yerine getirmek demektir. Bu durumda baş, rukû için az eğilir, secde için ise daha fazla eğilir,’

açıklamasında bulundu.

İma Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?

İma ile namaz kılan bir kişi, her şeyden önce niyetini ve konsantrasyonunu korumalıdır. Sağlık sorunları dolayısıyla secde ve rükû yapamayan müminler, bu kolaylıktan faydalanarak Allah’a ibadetlerini aksatmadan yerine getirebilirler. Ancak unutulmamalıdır ki, bu kolaylık sadece sağlık durumu sebebiyle zorlanan kişiler içindir.

Kalp ve Göz İle Namaz Kılmak Caiz Mi?

Müftü Çınar’ın açıklamalarında vurguladığı bir diğer önemli konu da göz veya kalp ile namaz kılmanın caiz olmamasıdır. Kişi, namazın her aşamasında bedensel olarak mümkün olan en iyi şekilde katılım göstermelidir. Sağlık durumu elvermeyenler için ima bir çözüm iken, sadece göz veya kalp ile namaz kılmak caiz değildir.

Sonuç

Sonuç olarak, sağlığı sebebiyle secde ve rükû yapamayan müminlerin, dinimizin sunduğu kolaylıklar çerçevesinde namazlarını ima ile kılmaları mümkündür. Önemli olan, kişinin Allah’a olan niyetinde samimi olması ve sağlık şartları elverdiği sürece namazın her rüknünü yerine getirmeye çalışmasıdır.

Başa dön tuşu
free 100