İlhan Kemal’in Şiirleri Üzerine: 1 | Ali Celep Yazdı…

ALİ CELEP

İLHAN KEMAL’İN ŞİİRLERİ ÜZERİNE

1.

İlhan Kemal hayli verimli bir şair. Öyle ki neredeyse şiir yazarak yaşayan şairler soyundan diyeceğim. İlhan Berk ve başka birçok şair gibi belki, o da şiiri soylu yaşama uğraşının merkezine koyanlardan. Verimin niteliği bir yana, çok yazan şairler, genellikle ‘şimdiki zamanın özünde’ ararlar şiirlerini. Şimdiki zamanın özünde daha çok kendi duygularını kucaklamanın türlü yollarını araştırırlar. Şair olarak kendilerini duyumsamaya daha çok vakit ayırırlar. Araştırmalarının ‘bulmak’ diye bir kaygısı olmadığından sonu gelmez. Şimdiki zamanın özünden geçmiş zamanın götürdüklerine ve gelecek zamanın uçsuz bucaksız hayallerine sözcüklerle seyahat etmenin zevkini yaşamak isterler. Doğrusu zevkin de sonu yoktur. Haliyle bu zevkle şiir yazmanın da sonu yoktur. Az yazan şairlerde ise süreç tam tersi bir yol izler. Az yazanlar genelde geçmiş ve gelecekten şimdiki zamanın özüne varmanın yollarını araştırırlar. Geçmişe ve geleceğe bir şekilde gidilir de gidilen yerlerden şimdiki zamanın özüne dönüş oldukça zordur. Bu zorluktan olacak hem geçmişi hem de geleceği kucaklayan ve nihayet bu kucaklayıştan şimdiki zamanın içinde mayalanmış ‘nesnel bir öz’e varmak ise zorun zorudur. Böylesi bir süreç şiir yazmayı çok zorlaştırır. Kafa kemiğini eriten bu zorluk, sürecin şiirle sonuçlanması için kat edilen yolların acımasız denetiminden kaynaklanır. Düşünün, hem kafaya teslim olmayacaksınız hem duyguya yenilmeyeceksiniz. Ayrıca kafanın duyguyu ezmesine, duygunun da kafayı işlemez hale getirmesine izin vermeyeceksiniz. Dahası, ikisi arasına, şimdiki zamanın özüne varmak aşkıyla, insanı sade insan olarak kucaklayan bir altın oran yerleştirmeye çalışacaksınız. Böylesi çok zor değil mi? Böyle olunca bazen bir şiir yazmanın bir ömrü doldurduğu çok görülmüştür. Tarihin ve gerçeğin dışına çıkmadan derli toplu bir insan yaşamına varmak şiirde hiç kolay olmamıştır.

Kişisel kanım bu zorluğu yaşamaktan yanadır. Kişisel kanım lafı uzatanlara (bazen ne diyeceğini bilememenin psikolojik etkisiyle, bazen de bildiğini coşkulu benliğinde sürekli yaşama arzusunun verdiği zevkin etkisiyle) saygı duymayı da içerir.

Çok şiir yazmanın sonuçlarını değerlendirecek vakti olanlar bilirler. Bu tavrın iyi yanı da olabilir, kötü yanı da. İyi yanına demirleyenlerin genel tutumu lirizmin iyimser havasıyla uyumludur. Kötü yanı ise genelde tekerrür etmenin tesellisini yeterli bulanlarda temayüz eder. Bir de yazım sürecinde şair için şiiri doğuran şartlar var önemli. Sonra şairin gerçeklik hakkında sürekli değişen yorumları var. Dahası şairin geriye doğru baktıkça kutsallaştırdığı hisleri var. İleriye doğru baktıkça kurduğu hayallerin gerçeklerle kapışması var. Bu kapışmanın doğal sonuçlarını değerlendirme sürecinde dünyasını yeniden hep yeniye biçimlendirmesi var. Ayrıca ânın içinde kaldıkça kabarıklaşan kend’özüyle türlü söyleşileri var. Üstüne şiirin hizmetine sürdüğü sözcüklere meraklı gözlerle bakışları var. Kimi zaman sakin, yeri geldikçe hırçın yaşamaları var vs. Bir şairin çok yazmasının türlü gerekçeleri var diyeceğim. Yaza yaza aşk şiirine varması da İlhan Kemal’e yazgı olmuş. Bana öyle geliyor ki şiir bahsinde hesapsız bir şair Kemal. Gerçekten konuşmak istediğinde şiir yazmak isteyen bir atmosfer oluşturmuş gibi yaşamı algılıyor. Yazma serüveniyle, bu demektir ki kendi yaşamıyla hayatın doğal akışı arasında bazen paralellikler bazen zıtlıklar kurarak şiirine çalışıyor. İki tavırda da kullandığı sözcükler ona lirik bir konum kazandırıyor. Bütün şiirlerine ‘çavlan sözleri’ yakıştırmasına, kaybolmuş ilk şiirlerini yeniden yazma sürecinde ‘mağmum’ kipini çekmesine, avlusuna duygusal çiçekler ekmesine, yalnızlık, ıssızlık, tasalık, sevdalık, üzgünlük gibi var oluşu kişisel fazda temellendiren duygu-durum çeşitliliğine bakılırsa, hem onun şiir çalışmasını biçimlendiren unsurlara ulaşabiliriz hem şiirde çok konuşmasına, dolayısıyla verimli şiir iklimini koşullandıran nedenlere ulaşabiliriz. Fakat nihayet saptadığımız genel eğilim, İlhan Kemal’in Türk şiir varlığının lirik kampından seslenenler soyundan geldiği yönündedir. Sesini hangi dünyadan getirdiği açık:

‘düş kurmak yükümü alıyor’

Başa dön tuşu
crazy time 777